Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
Phrasals | ||||
Öbek Fiiller | (bir şey) için suçlamak | blame for (something) f. | ||
The Greek government is also to blame for failing to take any action whatsoever, despite the large number of accidents. Yunan hükûmeti de çok sayıda kazaya rağmen herhangi bir önlem almadığı için suçludur. More Sentences |
||||
Öbek Fiiller | (bir şey) için suçlamak | indict for (something) f. |
Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Öbek Fiiller | (birini bir şey için) suçlamak | cite (one) for (something) f. |
Öbek Fiiller | (bir şey için birini) suçlamak | chalk up f. |
Öbek Fiiller | (bir şey için birini) suçlamak | chalk something up f. |
Öbek Fiiller | birisini bir şey için suçlamak | blame someone for something f. |
Öbek Fiiller | (bir şey) için (birini ya da kendini) suçlamak | curse (someone or oneself) for (something) f. |
Öbek Fiiller | birini bir şey için suçlamak | reproach someone for something f. |
Öbek Fiiller | birini bir şey için suçlamak | reprove someone for something f. |
Öbek Fiiller | bir şey için birini suçlamak | blame something on someone f. |
Öbek Fiiller | birini (bir şey için) suçlamak | censure someone (for something) f. |
Öbek Fiiller | (birini bir şey için) suçlamak | censure (one) for (something) f. |
Öbek Fiiller | (birini) açıkça (bir şey) için suçlamak | denounce (one) for (something) f. |
Idioms | ||
Deyim | birini bir şey için suçlamak | cite someone for something f. |